Ana içeriğe atla

Kuşlar

   Herkese yeniden merhaba

   Bugün günlerden #tbt! Bende eski arşivleri biraz karıştırıp 2013 yılına gidip yurt penceremden bir manzarayı İnstagramdan paylaştım. Aklıma birkaç bir şey de gelince hemen geçtim bilgisayarın başına...

   Üniversiteyi Çanakkale'de okudum. Yurdum da okulun hemen karşısındaydı. 4 yıl boyunca aynı yurtta hatta aynı odada kaldım. Okulun bahçesinin köşesinde çok güzel, görkemli bir ağaç vardı. Her akşamüstü bir sürü kuş o ağaca gelir çeşitli danslar eşliğinde kendi şarkılarını söylerdi. Güneşi böyle güzel bir şekilde batırırdık. İzlemeye doyamazdım.
   Sonra bir gün okuldan geldim ve odamı havalandırmak için balkon kapısını aralayayım dedim. Bir de baktım ki birçok kuşun en yakın arkadaşı olan o ağacı buduyorlar. Öyle üzüldüm ki benim bile canım yandı. Budama işlemi bittikten sonra ağaç çırılçıplak kalmıştı. Elleri, kolları kesilmiş sanki suratını asmıştı. E tabi yalnızca kocaman bir gövde halinde kalınca da kuşlar artık gelmedi. Kuşlar hem o ağacı hem de beni terk ettiler.
   Aradan zaman geçti ve o ağaç bahara doğru yeni yeni dallar çıkardı, yeniden yemyeşil oldu. Eskisinden daha güçlüydü artık. Daha görkemliydi eskisinden daha da büyüktü... Sonra ne mi oldu? Kuşlar yine geldi...
   İyi de Işıl sen şimdi bunu bize neden anlatıyorsun diyorsunuz, tahmin edebiliyorum. Bu hayatta hepimiz farklı şekillerde sınanıyoruz. Hayat her zaman güllük gülistanlık olmuyor ne yazık ki. Demem o ki hayat sizin elinizi de kesse kolunuzu da kesse yılmayın, umudunuzu asla kaybetmeyin. Elbet başka bir çözüm yolu vardır. O ağaç gibi daha güçlü olun, yeşerecek yeni bir yer arayın kendinize. O yoldan çözüm bulamıyorsanız başka yollar arayın. Hepimiz çok değerli insanlarız. Neden olmuyor diye düşünmeyin. Çünkü her şeyin olması gerektiği doğru bir zaman var. Yeter ki çabalamayı bırakmayın. Şu kısacık hayatta size ne daha iyi hissettiriyorsa onu yapın. İçinizden nasıl davranmak geliyorsa o şekilde davranın. Fakat bunu yaparken lütfen karşınızdakini de kırmayın. Hayat gerçekten bir şeyleri hele ki ufacık şeyleri kafaya takmak için çok kısa. O kısacık zamanı bu şekilde heba etmeyin, bunu kendinize yapmayın.

   Kendinize ve en önemlisi ruhunuza iyi bakmayı sakın unutmayın :)

İşte o güzel manzaram


Sizde düşüncelerinizi (iyi veya kötü) benimle paylaşmak isterseniz yorum bırakın çünkü dönütlerden gerçekten büyük mutluluk duyuyorum :)

Bir sonraki postta görüşmek üzere

Hoşçakalın

Işıl Çığırdan

İnstagram: isilcigirdan
 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Farklı Fular Kullanımları

   Herkese yeniden merhaba!    Bahar sanırım bu kez kesin dönüşü yaptı. Böylece sıkıcı montlardan, koyu renklerden kurtulmanın zamanı da artık geldi. Kıyafetlerimizi renklendirmenin zamanı! Bu konuda fularlar kıyafetlerimizi tamamlayan oldukça güçlü aksesuarlar arasında bence.

Lila Hırka

   Herkese yeniden merhaba!   Üzerimdeki hırkayı kimin ördüğünü artık tahmin ettiğinizi düşünüyorum :) Tabi ki biricik anneciğimin ellerinden. Yani aslında bu ikinci anne hırkası postu :)

Pilevneli Gallery Mecidiyeköy

      Herkese merhaba,    Geçtiğimiz pazar günü ziyaret ettiğim Pilevneli Galeri gezisini sizinle de paylaşmak istedim. Aslında Aralık ve Ocak ayında Refik Anadol'un sergisi vardı ve oldukça merak ediyordum ancak yoğun olduğumdan ziyaret etmek için bir türlü fırsat bulamadım.     Geçtiğimiz hafta sonu da ablamla ne yapalım derken Mecidiyeköy'deki Pilevneli Galeriye gidelim dedik. İyi ki gitmişiz biz çok beğendik! Üstelik oldukça fazla eser vardı. Sergi günleri ve saatleri için internet sitelerine bakabilirsiniz. Sözü şimdi sizlere bırakıyorum.     Girişte sizi böyle güzel bir eser karşılıyor. Işıl ışıl :)    Ve galeride yer alan devasa boyuttaki fil! Büyülenmemek elde değil... Bir sonraki postta görüşmek üzere Hoşçakalın Işıl Çığırdan  Instagram:  isilcigirdan Youtu...