Herkese Merhaba!
Bugün pazartesi, yani sendromun günü! Ancak ben sendrom tarafından değil de yeni bir gün, yeni bir haftanın başlangıcı olarak bakmak istiyorum. Bugün sizlerle daha önce hiç yapmadığım bir konuda, biraz hayata dair konuşmak istiyorum.
Hayatta hepimiz türlü türlü zorluklar yaşıyoruz, Herkesin kendine göre bir derdi oluyor elbet. Bende en ufak şeyleri bile kafasına takan, karamsar bir insandım. Peki bunun bana ne faydası oldu derseniz: Hiç! Ben denedim ve bir işe yaradığını görmedim.
Peki düşüncelerimi değiştiren ne oldu? Kalkıpta bu konuda uzmanlık taslayacak değilim. Okuduğum kitaplar, tanıştığım insanlar, gördüğüm fotoğraflar bu yaptığımın ne kadar gereksiz olduğunu gösterdi. Çünkü siz kendinizi ne kadar üzerseniz üzün değişen bir şey olmuyor. Yalnızca kendinizi yıprattığınızla kalıyorsunuz. Bu yüzden ne olursa olsun negatif insanları ve negatif duyguları hayatımdan çıkarmaya karar verdim. Hayata karşı daima iyi şeyler düşünmeye başladım. Evrende hayatımıza giren iyi veya kötü her insanın, olumlu veya olumsuz yaşanan her olayın bir sebebi olduğuna inandım. Hepsi bize bir şeyler öğretiyor, bir şeyler katıyor. Şu anda çok daha iyi hissediyorum.
Ben Nisan ayını ve pazartesiyi böyle selamladım peki siz? |
Dışarıda mis gibi bir bahar havası var, içinizi ısıtan bir güneş var. Bu havada ne pazartesi sendromu mu olurmuş? Sendrom olarak değil de iyi ki bir işim var, gidecek bir okulum var diye şükrederseniz, bir de bu bakış açısıyla bakarsanız belki daha mutlu olabilirsiniz :)
Çünkü hayat gerçekten küçük şeyleri kafanıza takmaya değecek kadar uzun değil.
Belki okuyan birileri varsa iyi gelirim.
Herkese iyi haftalar
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere
Hoşçakalın
Işıl Çığırdan
Yorumlarınızı bekliyorum
İnstagram: isilcigirdan
Yorumlar
Yorum Gönder