Herkese merhaba!
Neredeyse nisan ayının ortasında hala bulutlu ve soğuk kalabilmeyi başaran havaya inat bugün evde oturmadık. Uzun zamandır fotoğraflarını görüp merak ettiğimiz Fener-Balat'a gittik.
Eminönü'nden 5 durak uzaklıkta. O yüzden ulaşım açısından biraz zaman alabiliyor. İlk defa gittiğimiz için de o fotoğraflarını gördüğümüz, gökkuşağı renklerindeki evleri aradı ilk olarak gözlerimiz :) Birkaç esnafa sorarak ve gezerek biz yolumuzu bulduk.
Her sokakta böyle renkli dükkanlar var. İçerisinde çeşit çeşit plaklar, antikalar dolu. Hatta birkaçında da açık arttırmalar yapılıyordu. Adeta vintage rüzgarları esiyor...
Eğer plaklara meraklıysanız burada bolca bulmanız mümkün! |
Ve meşhur Fener Rum Lisesi. Hem tarihi olarak hem de mimari olarak gerçekten muhteşem bir yapı! Haftasonu olduğu için ne yazık ki içerisine giremedik. Ancak bu lisenin önünde bir fotoğraf kuyruğu olmasına engel değildi. Buradan yukarıya çıktığınızda da dik bir yokuş sizi karşılıyor. Bunu göze alıp yukarıya ulaştığınızda ise denize selamlayabiliyorsunuz.
Fener-Balat sokakları kaybolmak için oldukça ideal. Bakınız ara sokaklarda böyle güzel kedilere ve böyle güzel eski arabalara rastlayabiliyorsunuz.
Fotoğraf çekmeyi seviyorsanız Fener-Balat sokaklarına bir uğrayın derim. Ayrıca her kültürden insana da rastlamak mümkün. Bu yüzden pek tekin olmayabiliyor. Benim size tavsiyem yalnız değil de oraları bilen birileriyle gitmek. Böylece geziniz daha da güzelleşecektir. Biz gezimizi bir cafede sonlandırdık.
Günün yorgunluğu Türk kahvesi ile atıldı. |
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere
Hoşçakalın
Işıl Çığırdan
İnstagram: isilcigirdan
Yorumlar
Yorum Gönder