Herkese yeniden ve yeniden merhaba!
Bugün size başlıktan da anlaşılacağı gibi geçen cumartesi günü büyülenerek gezdiğim Dolmabahçe Sarayı'ndan bahsetmek istedim.
Kapıdan girer girmez hatta o muhteşem kapıyı görür görmez etkileniyorsunuz. Her yer muhteşem derecede tarih kokuyor, anında havanız değişiyor!
![]() |
Saltanat Kapısı |
Kapıdan girdiğinizde bir yanınızda mis gibi boğaz havası, diğer yanda tarih kokan muhteşem bir saray. Zaten içeriye girmeden etkileniyorsunuz.
İçeriye girdiğinizde ise işin boyutu değişiyor. Sarayda tam 285 oda ve 43 salon bulunuyor. Saray adının hakkını kesinlikle veriyor değil mi? İşin kötü yanı içeride fotoğraf çekmek ne yazık ki yasak.
Mustafa Kemal Atatürk'ün odasından sonra en etkilendiğim yer ise dünya saraylarının içinde en büyük balo salonuna sahip olan ve 4,5 tonluk meşhur kristal avizeye sahip muhteşem salon. Sütunları ve özellikle tavan süslemeleriyle gerçekten muhteşem! Hele ki yıllar önce yapılmış olduğunu düşününce...
Ve tabi ki en merak ettiğim ve beni oldukça duygulandıran Atam'ın hayatının son günlerini geçirdiği odası... Sarayın diğer bölümlerine göre nasıl mütevazi. Mustafa Kemal Atatürk'e Rumeli topraklarını hatırlatan Dört Mevsim adlı tabloda bu odada yer alıyor. Bol bol çektim ciğerlerime o güzel odanın havasını.
Eğer hala gitmediyseniz geç kalmadan sizde gidin derim.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere
Hoşçakalın
Işıl Çığırdan
Yorumlar
Yorum Gönder